İnsanın Başına Ne Gelirse Kendi Eliyle ?

Unsev

Global Mod
Global Mod
İnsanın Başına Ne Gelirse Kendi Eliyle? Bir Hikâye Üzerinden Düşünmek

Sevgili dostlar, bugün sizlerle içimde bir süredir dolaşan bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Hani derler ya, “İnsanın başına ne gelirse kendi eliyle gelir.” Bazen bunun altındaki gerçekleri gözden kaçırıyoruz. Suçlu arıyoruz, kaderi suçluyoruz, başkalarını suçluyoruz; ama işin özünde kendi kararlarımız, kendi seçimlerimiz var. Gelin, bu sözü yaşatan bir hikâyeyi birlikte düşünelim.

Ali’nin Hesapları, Zeynep’in Kaygıları

Ali, 35 yaşında, hayatı boyunca çözüm odaklı olmuş bir adamdı. İş yerinde herkes onu “stratejist” diye çağırırdı. Bir sorun çıkınca hemen hesap yapar, riskleri listeler, en pratik çözümü bulurdu. Onun için hayat, büyük ölçüde matematikti: doğru adım atarsan kazanırsın, yanlış adım atarsan kaybedersin.

Zeynep ise Ali’nin eşi… O daha farklı bir insandı. Empatisi güçlü, ilişkileri önemseyen, “kalpler kırılmasın, bağlar zedelenmesin” diye düşünen biriydi. Bir mesele olduğunda çözümü Ali gibi tablolarda değil, insanların duygularında arardı.

Bir gün Ali, büyük bir yatırım fırsatıyla karşılaştı. “Hayatımızı değiştirecek bir şans” diye düşündü. Stratejisini yaptı, olasılıkları hesapladı, kazanacağı parayla neler yapabileceğini anlattı. Zeynep ise içten içe huzursuzdu. “Ali, tamam matematik güzel ama insanların niyetlerini, piyasanın oynaklığını, çevrendekilerin samimiyetini de düşünmelisin,” dedi.

Ama Ali dinlemedi. Onun için duygular, sadece işleri bulandıran gürültüydü.

Kendi Eliyle Kazılan Kuyular

Ali tüm birikimlerini yatırdı. İlk aylarda her şey yolunda gitti, kazançlar geldi, yüzler güldü. Ama sonra küçük işaretler belirmeye başladı: ortaklarından biri sözünde durmadı, piyasada aniden dalgalanmalar çıktı. Ali hâlâ tablolarına bakıyor, “Geçici bir iniş bu” diyordu. Zeynep ise her gece kaygıyla uyuyordu. İnsanların yüzlerindeki değişimi, toplantılardaki sessizliği, güvenin giderek eridiğini görüyordu.

Aylar sonra işler tamamen bozuldu. Ali’nin yatırımları eridi, elde avuçta pek bir şey kalmadı. O gün, oturup başını ellerinin arasına aldı:

“Demek ki insanın başına ne gelirse kendi eliyle geliyormuş,” dedi.

Suçlu Kim?

Ali kendini suçladı. Ama aslında mesele sadece bir hatalı yatırım değildi. Mesele, hayata tek açıdan bakmak, çözümü sadece strateji ve hesapta görmekti. Zeynep ona defalarca “dengeli bak” demişti, ama Ali “Ben bilirim” diyerek yoluna gitmişti.

Zeynep o gün ona sarıldı. “Ali, mesele kaybetmek değil. Mesele, kaybederken bile yalnız kalmamaktı. Sen tek başına karar verdin, tek başına savaştın. Ama biz iki kişiyiz. Benim de kalbim, sezgilerim vardı. Keşke biraz da bana kulak verseydin.”

Dersler ve Yansımalar

Bu hikâyeden alınacak ders çok. Bir yandan Ali’nin stratejik, çözüm odaklı tarafı bize cesareti, riske girmeyi, büyük düşünmeyi gösteriyor. Öte yandan Zeynep’in empatik ve ilişkisel yaklaşımı, duyguların, bağların ve toplumsal işaretlerin değerini hatırlatıyor.

“İnsanın başına ne gelirse kendi eliyle gelir” sözü, aslında sadece yanlış kararlarla ilgili değil. Bazen kulaklarımızı tıkamamızla, bazen tek yönlü bakış açımızla, bazen de hayatı sadece akıl ya da sadece duygu penceresinden okumamızla ilgili.

Geleceğe Dair Bir Bakış

Belki de mesele şudur: İnsan başına gelenleri kendi eliyle davet ederken, aynı zamanda kendi kurtuluşunu da kendi eliyle inşa edebilir. Ali, kaybından sonra şunu öğrendi: Bundan sonra büyük kararlar alırken Zeynep’in hislerine de kulak verecek. Çünkü akıl ve kalp, veri ve empati, strateji ve ilişki bir araya geldiğinde daha dengeli bir yol çıkıyor ortaya.

Tartışmaya Davet

Sevgili forumdaşlar, siz ne dersiniz?

Hiç kendi ellerinizle başınıza iş açtığınız bir durum oldu mu?

Bir karar alırken sadece aklınızı ya da sadece kalbinizi dinlediğinizde nasıl sonuçlarla karşılaştınız?

Sizce gerçekten insanın başına gelenler kendi eliyle mi olur, yoksa kaderin de bunda payı var mıdır?

Gelin, bu sözü hep birlikte tartışalım. Çünkü belki de hepimizin hayatında Ali’nin stratejileriyle, Zeynep’in sezgileriyle yüzleştiği anlar olmuştur.